
Sena, Kadıköy escort kalabalık sokaklarında var olmaya çalışan, 24 yaşında genç bir kadındı. Moda’da gün doğarken biten geceler onun için hayatın ta kendisiydi. Kimse onun adını bilmez, yüzüne dikkatle bakmazdı. Ama o, her sabah vapurdan inen insanların arasından yürürken, onlar gibi bir hayatın hayalini kurardı.
Aslen Adanalıydı. Lise yıllarında ailesiyle yaşadığı sert tartışmalar sonunda milf evden kaçıp İstanbul’a gelmişti. İlk başlarda garsonluk yaptı, otellerde kat görevlisi olarak çalıştı. Ancak hayat pahalıydı, İstanbul acımasızdı. Tek başına ayakta kalmak imkânsız gibiydi. Derken, tanıştığı biri ona “gece çalışabileceği bir iş” teklif etti. Sena, önce reddetti. Ama cebinde para kalmadığında ve aç uyumaya başladığında, o teklifi kabul etti.
Artık o da geceleri Kadıköy’de müşteri bekleyen kadınlardan biriydi. Bahariye Caddesi’nde, Yoğurtçu Parkı’nın kıyısında ya da sahilde loş köşelerde zaman geçirirdi. Kimse onun içini bilmezdi. Gülümsemesi zoraki, gözleri hep uzaklara dalgındı. Zaman zaman aynaya bakıp kendiyle yüzleştiğinde şu soruyu sorardı: “Ben kimim artık?”
Bir gün, bir müşteriyle sorun yaşadı. Kavga büyüdü, polis geldi. Gözaltına alındığında, karakolda bekleyen kadın komiser ona bir kart uzattı: “Kadın Dayanışma Merkezi. Yardım istersen, oraya git.” Sena, kartı aldı ama haftalarca açmadı.
Sonra bir gece, soğukta titreyerek beklerken cebinden o kartı çıkardı. Ertesi gün kapılarını çaldı. Sessizce içeri girdi. Konuşamadı önce. Ama gözyaşları içini anlattı.
Aylar geçti. Sena terapi aldı, barınma desteği gördü. Güzellik kursuna başladı. İlk işini Kadıköy escort küçük bir kuaförde buldu. Geçmişini tamamen silemedi belki ama yüzüne artık umut yerleşmişti.
Sena artık aynı sokaklarda ama bambaşka seksi bir sebeple yürüyordu. Gece değil, sabahları işe giderken. Kadıköy hâlâ kalabalık, hâlâ gürültülüydü. Ama Sena artık yalnız değildi.
Bir yanıt yazın