
Zeynep, 29 yaşında, Maltepe escort arka sokaklarından birinde tek başına yaşamını sürdüren güçlü bir kadındı. İstanbul’a, özellikle de Maltepe’ye taşındığında içi umutla doluydu. Üniversiteden yeni mezun olmuş, elinde diplomasıyla hayata meydan okumaya hazır hissediyordu. Ancak gerçek hayatın, kitaplarda ya da dersliklerde anlatılandan çok daha sert olduğunu kısa sürede öğrendi.
İlk birkaç ayda iş bulmak için kapı kapı dolaştı. Grafik tasarım mezunu olması ona seksi başta avantaj gibi görünmüştü ama piyasa, deneyim isteyen işlerle doluydu. “Deneyimsizler için pozisyon yok” cümlesi, günlerinin kabusu haline gelmişti. En sonunda bir kafe zincirinde kasiyer olarak işe başladı. Hayallerinden çok uzak ama geçimini sağlaması gereken bir adımdı bu.
Maltepe’nin deniz kokan sokaklarında her sabah işe yürürken, içten içe sorguluyordu hayatını. Kafede geçirdiği saatler, ayakta durarak çalışmak, müşterilerin oral öfkesini sineye çekmek, bazen sabrını tüketiyordu. Ama Zeynep pes etmiyordu. Çünkü içindeki direnç, yaşadığı yorgunluktan büyüktü.
Boş zamanlarında yeniden tasarımlar yapmaya, eskizler çizmeye başladı. Geceleri, küçük dairesindeki ikinci el bilgisayarıyla saatlerce çalışıyordu. Sosyal medyada bir portföy sayfası açtı. Başta takipçisi azdı ama yılmadan, düzenli şekilde paylaşımlar yaptı. Yavaş yavaş bazı küçük işletmelerden sipariş almaya başladı.
Bir gün Maltepe sahilinde yürürken, oturduğu banka not defterini çıkarıp yeni fikirler karalarken yanına yaşlı bir kadın oturdu. Sohbet etmeye başladılar. Kadın, eskiden Maltepe’de küçük bir tekstil atölyesi olduğunu, ama zamanla kapatmak zorunda kaldığını anlattı. Zeynep, kadının evli escort anlattıklarıyla kendi hayalini birleştirdi: Neden kendi çizimlerinden oluşan tasarımlarla bir tekstil koleksiyonu başlatmasındı?
Küçük, adım adım ilerleyen bir değişimdi bu. Önce tişört, sonra çanta tasarımları… Siparişler arttıkça kafe işinden ayrıldı. Tam olarak rahat değildi hâlâ ama artık hayatını kendi emeğiyle kuruyordu.
Maltepe escort güneşli sahilinde şimdi yürüyen Zeynep, artık hayalleriyle daha barışıktı. Zor günleri olmuştu ama şimdi umut dolu günlere doğru yürüyordu. Çünkü o, pes etmeyenlerdendi.
Bir yanıt yazın