Zeynep, 28 yaşında, Ataşehir küçük ama huzurlu bir apartman dairesinde yaşayan genç bir yazılımcıydı. Gündüzlerini bir yazılım firmasında geçiriyor, akşamlarıysa balkondaki küçük saksılarında çiçek yetiştirerek rahatlamaya seks çalışıyordu. İstanbul’un karmaşası arasında bir parça dinginlik arayan herkes gibi, kendi küçük dünyasını kurmuştu.
Ataşehir escort gökdelenlerle dolu yeni yüzü Zeynep’e her zaman biraz soğuk gelmişti. Fakat sokak aralarındaki mahalle bakkalları, çocuk sesleri ve sabah yürüyüşlerine çıktığı Aşık Veysel Parkı onun için kentin hala yaşanabilir bir yer olduğunu hissettiriyordu.
Bir gün, işe giderken her zamanki gibi Tepeüstü durağında otobüs bekliyordu. Kulaklığında sevdiği bir caz parçası çalarken, bankta yanına oturan yaşlı bir kadının milf söylenmesi dikkatini çekti. Kadın kendi kendine konuşuyor, elinde eski bir ajanda tutuyordu. Zeynep hafifçe gülümsedi. Tam dikkatini tekrar telefona verecekken kadın birden dönüp, “Senin yaşındayken ben de hep yazardım. Şimdi yazdıklarımı okuyacak kimse kalmadı,” dedi.
Zeynep şaşkınlıkla kadının söylediklerini düşündü. Bir an duraksadı. “Belki de okumaya değer şeyler yazmışsınızdır,” dedi. Kadın gülümsedi. Otobüs geldi, Zeynep bindi ama kafasında kadın ve söylediği sözler dönmeye devam etti.
O akşam işten geldikten sonra bilgisayarını açtı. Aylardır üzerinde çalıştığı kısa hikaye taslağını açtı ve yazmaya devam etti. Belki bir gün, onun da yazdıklarını vip okuyacak birileri olurdu. Belki o yaşlı kadın gibi hissederdi, belki de hiç hissetmezdi. Ama bildiği bir şey vardı: Yazmak ona iyi geliyordu.
Ataşehir escort ışıkları geceye karışırken, Zeynep ekran başında hikayesini bitirdi. Bir yazar değildi belki ama artık yazan bir kadındı. Ve bu, onun için yeterliydi.
Bir yanıt yazın