Ağzından Çıkarmayan Şile Escort İlayda

İlayda, sabahın erken saatlerinde Şile sahiline indi. Gökyüzü gri, dalgalar ise her zamanki gibi hırçındı. Denizin o sert ama dürüst sesi, ona geçmişini anımsatıyordu. Kumların seks üzerinde çıplak ayakla yürürken, bir zamanlar kaçtığı hayatı düşündü. Kaçmamış olsaydı, şimdi kim bilir hangi karanlığın içindeydi. Ama buradaydı. Şile escort. Hayattaydı.

İlayda 28 yaşındaydı. Hayatının çoğunu İstanbul’un kenar mahallelerinde, gözlerden uzak bir evin içinde geçirmişti. Ailesi, ne onu okula göndermişti ne de bir meslek sahibi olması için destek olmuştu. Genç yaşta, ailesinin seçtiği biriyle evlenmişti. Evlilik onun için sevgi değil, baskı demekti. Bir süre sonra hayatı sadece bir döngüye dönüştü: yemek, sessizlik, dayak, uykusuzluk.

Yıllarca sustu. Ama içindeki ses hiç susmadı. Sonunda, bir gece yarısı, o sesi dinledi. Sessizce çıktı evden. Az bir parayla, sadece kimliği ve birkaç kıyafetle yola çıktı. Otobüs onu nereye ağzından çıkarmayan götürürse oraya gitmeye kararlıydı. Şoföre bilet alırken sadece bir şey söyledi: “Son durak olsun.” Son durak, Şile’ydi.

İlk günlerini sahil kenarındaki kayalıklarda geçirerek atlattı. Açtı, yorgundu ama özgürdü. Bir gün Şile escort küçük bir kafede bulaşıkçı aranıyor ilanını gördü. İçeri girip “İsterseniz temizlik de yaparım” dedi. Onunla konuşan kadın sahibi, İlayda’nın gözlerine baktı, bir şey sormadı. “Yarın sabah gel,” dedi sadece.

İlayda çalıştı, az konuştu, çok dinledi. Kazandığı parayla pansiyon odası tuttu. Geceleri denizin sesiyle uyumaya başladı. Sonra kadın danışma merkezinden haberdar oldu. Oradan psikolojik destek aldı, bir seramik atölyesine katıldı. Ellerini çamura batırırken geçmişin izlerini de yıkadı sanki. Bir sabun gibi kendini yeniden şekillendirdi.

Aylar sonra atölyede yaptığı ilk seramik kase bir butik dükkanda satıldı. Küçük bir adım gibi eskort görünse de onun için bir hayatın dönüm noktasıydı. Şimdi haftada üç gün kafede çalışıyor, kalan günlerde ise kendi seramiklerini yapıyor.

Her sabah Şile sahilinde yürümeye devam ediyor. Fener’e doğru başını kaldırıp derin bir nefes alıyor. Ve içinden şu cümleyi tekrarlıyor.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir