
Pendik escort sahil tarafında, sabaha karşı hava henüz aydınlanmamıştı. Kaldırım kenarındaki banka oturmuş, sigarasından derin bir nefes çeken 24 yaşındaki Dilan, geceden kalma yorgunluğu üzerinden atmaya çalışıyordu. Üzerinde ince bir mont, elinde ucuz bir termos vardı. İçindeki çay çoktan soğumuştu ama elini tutmaya yetiyordu.
Dilan, Mardin’in küçük bir köyünde doğmuştu. Küçük yaşta okulu bırakmış, evin yükünü omuzlamıştı. Ailesi geleneklere sıkı sıkıya bağlıydı. Dilan’ın tek hayali, özgür olmaktı. 19 yaşında İstanbul’a, tanımadığı bir akrabasının yanına sığındı. Başta her şey iyi görünüyordu. Temizlik işleri buldu, çocuk baktı. Ama zamanla işler değişti. Kalacak yeri yoktu, cebinde parası yoktu.
Bir gece, Pendik escort arka sokaklarında yürürken tanıştığı bir kadın ona “Gece çalışırsan karnın doyar,” dedi. Dilan önce bu sözlere inanmak istemedi. Ama zaman, para ve açlık onu susturdu. O günden sonra geceleri başkalarının bakışlarına maruz kalmaya, sabahları yüzüne bakamamaya alıştı. “Bu hayat bana ait değil” dese de, çıkacak bir kapı yoktu.
Pendik liseli escort sokakları, onun için sadece yürüyüş yolları değil, hayatta kalma mücadeleleriydi. Soğukta sabahladığı, kimsesiz hissettiği günler çoktu. Ama bir sabah, belediye binasının panosunda asılı duran bir ilan dikkatini çekti:
“Kadın Dayanışma Merkezi – Barınma, meslek eğitimi, psikolojik destek.”
Cesaretini toplayıp kapısını çaldı merkezin. İçeri girdiğinde, onu yargılamadan dinleyen domalan esc birileri olduğunu görmek Dilan’ı gözyaşlarına boğdu. Psikolojik destek aldı, kendini anlatmaya başladı. Sonra bir pastacılık kursuna katıldı. Hamurla uğraşmak, onun için terapi gibiydi. Her kekte, her kurabiyede bir parça umut vardı.
Aylar sonra, Pendik’te küçük bir kafede çalışmaya başladı. Artık sabahları kendine bir amaçla ağza alan uyanıyor, geceyi evinde güvenle geçiriyordu. Kendini hâlâ kırık hissediyordu ama parçalarını toplamaya başlamıştı.
Bir yanıt yazın