
Ümraniye kucaktan inmeyen escort kalabalık ve gürültülü sokakları, 23 yaşındaki Melis için hem ev hem de mücadele alanıydı. Ailesi, küçük yaşta yaşanan trajik bir kayıpla parçalanmıştı; babasını trafik kazasında kaybetmiş, annesi ise başka bir şehirde oral çalışmak zorunda kalmıştı. Melis, kendi başına hayatta kalmayı öğrenmişti. Küçüklüğünden beri hayatın sert yanını tanımış, yoksulluk ve yalnızlıkla mücadele etmeyi öğrenmişti.
Gündüzleri bir kafede garson olarak çalışan Melis, geceleri ise geçimini sağlamak için farklı yollar arıyordu. Ümraniye’nin dar sokakları, bazen ona iri memeli güvenli bir liman gibi gelirken bazen de karanlık ve tehlikeli bir labirent gibi görünüyordu. İnsanların bakışlarından, suskun gülüşlerinden kendini soyutlamayı öğrenmişti. Ama Melis’in içinde hâlâ umut vardı; bir gün hayatını değiştirecek bir fırsatın geleceğine inanıyordu.
Bir akşam işten dönerken, yol kenarında duran yaşlı bir kadın Melis’e el salladı. Kadın, Ümraniye’de zor durumda olan kadınlara yardım eden bir derneğin gönüllüsüydu. Melis başta çekinse de kadının sıcak ve samimi bakışları ona güven verdi. Derneğe gittiğinde, benzer zorluklar yaşayan kadınlarla tanıştı ve bir yandan dertlerini paylaşırken bir yandan.
Dernekte kuaförlük kursuna yazılan Melis, günlerini saç kesmeyi, boyamayı ve bakım yapmayı öğrenerek geçirdi. İlk müşterisinin saçını kestiği gün, kendi emeğinin değerini anlamıştı. Hayatın acımasız yanını hâlâ görüyordu, ama artık içinde bir ışık yanıyordu; umut ışığı.
Aylar sonra, Melis küçük bir kuaförde işe başladı. İlk maaşını aldığı gün, kendi ayakları üzerinde durabilmenin gururunu yaşadı. Geçmişin karanlık gölgesi hâlâ peşindeydi, ama artık kendi gücünü fark etmişti. Ümraniye escort sokaklarında yürürken, karanlığın içinde bir umut ışığı hissetti.
Bir yanıt yazın