
Ümraniye götten escort arka sokaklarında, nemli asfaltın üzerinde yankılanan topuk sesleri vardı. 24 yaşındaki Elif, dar montunun yakasını kaldırmış, başını hafif eğerek yürüyordu. Yağmur hafif hafif çiseliyordu. Sokağın köşesindeki kırık tabelalı çay ocağının ışıkları dışında, etraf karanlıktı.
Elif’in hayatı kolay başlamamıştı. Babasını hiç tanımamış, annesiyle tek odalı bir evde büyümüştü. Annesi temizlik işlerinde çalışırken o küçük yaşta evin sorumluluklarını öğrenmişti. Liseye başladığında geleceğe dair umutları vardı, ama hayatın ona başka planları vardı. Annesi ağır bir hastalığa yakalanınca okuldan ayrılıp çalışmak zorunda kaldı.
Bir süre garsonluk yaptı, marketlerde kasaya geçti, ama kiralar, ilaç masrafları ve faturalar onu götten köşeye sıkıştırdı. Borçlar büyüdükçe, çaresizlik arttı. Bir tanıdık aracılığıyla girdiği bu iş, başta geçici olacaktı, ama yıllar içinde mecburi bir hayata dönüştü.
O akşam Elif, köhne bir apartmanın önünde beklerken cebindeki küçük defteri çıkardı. Defterin sayfalarında yarım kalan şiirler, çizimler ve hayaller vardı. Çocukluğundan beri yazmayı severdi, ama bu hayat içinde kelimeler de sanki yorgun düşmüştü.
Yanına yaşlıca bir adam yaklaştı. Elif, her zamanki gibi yüzüne maske gibi yerleşmiş soğuk bir ifadeyle konuştu. İş bitince aldığı parayı evli escort çantasına koyarken, uzaklardan bir ambulans sireni duyuldu. Bu ses ona annesini hatırlattı. Annesini iki yıl önce kaybetmişti ve o günden beri dünyada tek başına kalmıştı.
Yağmur hızlandı, Elif bir apartman girişine sığındı. Tam o sırada, yanına genç bir kadın geldi. Elif’i tanıyordu; mahallede kadın dayanışma derneğinde çalışan biriydi. Ona sıcak bir çay uzatıp “Bizim merkeze gel, konuşuruz. Hayat hep böyle gitmek zorunda değil,” dedi. Elif önce gülüp geçti, ama o gece eve döndüğünde bu sözler aklından çıkmadı.
Bir yanıt yazın