
Üsküdar escort sahilinde, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte dolan genç bir kadın vardı. Adı Elif’ti. Yaşı 23’tü ama gözleri 40’larını geçmiş bir kadının yorgunluğunu taşıyordu. Gözlerinin altındaki morluklar, yıllardır taşıdığı hayat seks yükünün bir özeti gibiydi. Her sabah Kız Kulesi’ne karşı oturduğu banka gelir, simidini bölerek martılara atar, ardından sessizce bir köşeye çekilip günü nasıl çıkaracağını düşünürdü.
Elif, Tokat’tan İstanbul’a umutla gelmişti. Evden kaçmak zorunda kalmıştı çünkü ailesi, istemediği biriyle evlendirmek istiyordu. Başta bir arkadaşının milf yanında kalmıştı ama kısa sürede parası da, kalacak yeri de kalmamıştı. İlk zamanlar garsonluk, temizlik, ne iş bulduysa çalıştı. Ama İstanbul kolay bir şehir değildi; her gün bir mücadele, her sokak ayrı bir sınavdı.
Zamanla çaresizlik içinde kondom kaldığında, onu kötü niyetli bir adam buldu. “Yardımcı olurum” diyerek yaklaştı ama onun zayıflığından faydalandı. Elif’in bedenini, paraya eskort çevirecek bir araç olarak gördü. Elif önce isyan etti, sonra direndi, ama gün geldiği an geldi, pes etti. Hayat kadını olarak yaşamaya başladığında, her gece biraz daha içine kapandı.
Üsküdar onun sığınağı olmuştu. Kalabalıklar arasında kaybolabildiği, insanların göz teması kurmadığı bir yerdi. Ama Elif bir gün, sahilde bekleyen hırçın yaşlı bir kadının yanında ağlayan küçük bir çocukla karşılaştı. Çocuğun kaybolduğunu öğrendiğinde, onu sabırla sakinleştirdi, elini tuttu ve ailesini bulmasına yardım etti. O an, içinde bir şey kıpırdadı. Onun da hâlâ iyi biri olduğunu, yardım edebileceğini, insan olmanın ağırlığını hâlâ taşıyabildiğini fark etti.
O günden sonra Elif yavaş yavaş değişmeye başladı. Üsküdar escort bir kadın derneğine başvurdu. Danışmanlarla görüşmeler yaptı, terapi aldı, küçük bir tekstil atölyesinde çalışmaya başladı. Az da olsa sabit bir geliri, küçük bir umut ışığı vardı artık.